Rüya nedir sorusu yüzyıllardır sorulan ve sadece üzerine teoriler üretilen bir soru belki de. Bu yazıda bu teorilere biraz göz atıyoruz. Yazının devamını merak ediyorsanız haydi okumaya devam o zaman 😉

Sen mi rüya görüyorsun, yoksa rüya mı seni görüyor. Hiç düşündün mü bu şekilde? Gördüğün o şekiller, o yerler, o insanlar, o semboller neden karşına çıkıyor…

Her gece hatırlasan da, hatırlamasan da bir yolculuğa çıkıyorsun…Kimi zaman musmutlu uyanırken, kimi zaman da korkuyla, belki de çığlık çığlığa açıyorsun gözlerini…

Ne duygular yaşanıyor tekrar tekrar…

Peki neler oluyor sen uykudayken…

Yüzyıllar boyunca insanlar rüyaların anlamını sorguladılar. Erken uygarlıklar, rüyaları insanlar ve tanrılar arasında bir araç olarak düşündüler. Yunanlılar ve Romalılar, rüyaların geleceği tahmin edebileceğine inanıyorlardı.

Ve şimdilerde de rüyalarla ilgili bir çok teori var.

Freud ve dilek gerçekleştirme teorisi

Mesela Freud, rüyaları uyuyan beynin ürünü olarak görmek yerine, rüyaları “bilinçdışına giden kral kapısı” olarak görüyordu. Freud’a göre rüyalar rastgele değildi. Ve onun rüya tanımı; Rüyalar gerçek hayattan kaynaklanır ve bağlantılar bilinçsiz arzular tarafından kısıtlanır, bu nedenle “rüya, bir dileğin yerine getirilmesidir”şeklindedir.

Aktivasyon-sentez hipotezi

Rüya görmenin nörobiyolojik teorilerinden biridir. Harvard Üniversitesi psikiyatristleri John Allan Hobson ve Robert McCarley teorisine göre, rüya gördüğümüzde, zihnimiz biz uyurken meydana gelen beyin aktivitesini anlamlandırmaya, yani sentezlemeye çalışır. Sonuç olarak teori, rüyaların aslında hiçbir şey ifade etmediğini, çünkü rüyaların sadece nöronal süreçlerin bir sonucu olduğunu belirtir.

Tehdit simülasyon teorisi

Diğer bir teori, rüyaları beynimizin bizi tehdit edici olaylara hazırlamak için devreye soktuğu bir savunma mekanizması olarak tanımlayan tehdit simülasyonu teorisidir . Bu teori evrimsel kökenlidir. Tehdit simülasyonu, güvenli bir simülasyonda korkularımızla yüzleşmemizi sağlar. Bu nedenle rüyalar, tehdit algısı ve kaçınma için gerekli bilişsel mekanizmaları uygulamamıza izin vererek, gerçek şey için bir kostümlü prova görevi görür.

Hangi rüya teorisi en iyisidir?

Her biri rüyaları evrimden nörolojiye farklı açılardan inceleyen birkaç teori öne sürülse de, rüyaların anlamı üzerine bütüncül bir teori henüz üzerinde anlaşmaya varılmadı.

Her teoriyi rakip, doğru ya da yanlış olarak görmek yerine, onları rüyaları ve anlamlarını daha iyi anlayabileceğimiz farklı mercekler olarak görmek en iyisidir.

Bu farklı merceklerin, farklı bakış açılarını tamamen içselleştirmek yerine belki de kendimize şu soruyu sormakta fayda var; Rüyalarım benim için ne anlam ifade ediyor?

Bu soruya cevabın; rüyalarınla olan ilişkini de ortaya koyacaktır aslında 😉

Sonsuz sevgimle